- Merve Karataş
- 6 gün önce
- 1 dakikada okunur
NVIDIA’nın yapay zeka için geliştirdiği yeni Jetson Nano, bana Hayek’in bilgi kuramını hatırlattı. Avusturyen iktisatla ilgilenenler zaten bilecektir; Hayekyen bilgi kuramı, piyasa ekonomisinin savunulmasında önemli bir entelektüel araçtır.

Hayek, bireylerin sınırlı bilgiyle nasıl karar aldığını ve bu bireysel bilgilerin merkezi bir planlamaya gerek kalmadan nasıl toplumsal düzeyde bir fiyat mekanizması oluşturduğunu analiz eder. Ona göre hiçbir merkezi otorite, toplumdaki tüm bireylerin bilgisine sahip olamaz. Bu da merkezi planlamaların doğası gereği sağlıksız ve verimsiz olmasına yol açar.
İlk bakışta alakasız gibi görünebilir; ancak bugün birçok insan "yapay zekayı kontrol eden büyük şirketler sonunda her şeyi kontrol edecek" paranoyasıyla yaşarken, piyasa yine kendi ademimerkeziyetçi alternatifini üretmiş durumda.
Jetson Nano'nun özü tam da bu. Graham Cooke'un da vurguladığı gibi, Jetson Nano, Raspberry Pi'ın yapay zeka için özelleştirilmiş versiyonuna benziyor. Ancak farkı şu: Bu cihazın bilgi toplama biçimi bulut verilerine veya internetten alınan eğitimlere dayanmıyor. Kişisel kullanım verilerinizle, doğrudan sizinle kurduğu etkileşim üzerinden çalışıyor. Böylece daha dinamik, daha kişiselleştirilmiş ve verilerinizin lokal kaldığı bir yapay zeka sistemi ortaya çıkıyor.
Kısacası, Google ve OpenAI gibi şirketler merkeziyetçi ve görece sabit enformasyon sistemleri üzerinden çalışırken, NVIDIA bu yaklaşımı tersine çevirerek; daha dinamik, ademimerkeziyetçi ve kişisel deneyimlere açık bir AI modeline yöneliyor.
NVIDIA’nın bu hamlesi, bana göre yapay zekanın geleceği için önemli bir dönüm noktası olabilir. Tıpkı Hayek’in dediği gibi: Bilgi, merkezi otoritelerden çok, bireylerin yerel deneyimlerinde ve özgür etkileşimlerinde saklıdır.