top of page
png.png
  • Yazarın fotoğrafı: Merve Karataş
    Merve Karataş
  • 7 May
  • 2 dakikada okunur

Dawkins tanrı argümanının mantıksızlığını ortaya koyarken burada bahsi geçen görüşü kitabının nihai Boeing 747 adlı bölümünde ele alır.



Nedir buradaki mantık hatası kısaca açıklayalım. Fred Hoyle diye bir adam var ve bu adam diyor ki, dünyada hayatın kendi kendine ortaya çıkma ihtimali, güçlü bir kasırganın bir hurdalığa vurarak tesadüfen parçaları Boeing 747 oluşturacak şekilde birleştirmesinden daha fazla değildir. Özünde bu soruda da izlenen mantık budur. Evrimin belirli prensipler dahilinde gerçekleşen bir süreç olduğunu anlayamayıp, bir insanın oluşumunu atomların rastgele birleşip insanı oluşturması gibi zanneden yaradılışçıların sevdiği bir analojidir bu Boeing 747 analojisi.


Dawkins buna "olasılıksızlıktan kanıt" der. Buradaki temel problem, "rastgele meydana gelmek", "kasıtlı tasarımın yokluğunda meydana gelmek", "kendiliğinden meydana gelmek" gibi senaryoların mantıksal olarak aynı şeymiş gibi yutturulmasıdır. Oysa doğal seçilim rastlantısal değildir. Belirli doğal kurallar çerçevesinde, bir düzen içinde, anlık bir mucize ile değil milyonlarca yıl süren çok küçük değişimlerle etkisini gösterir. Evrim dediğiniz şeyin rastlantısal bir şey olmadığını, Darwin'in kalkıp angraecum sesquipedaleye bakarak xanthopan morganii denen bir canlı türünü hiç görmeden tahmin edebilmesinden anlayabilmelisiniz.


Yani ortada analiz edilerek, gözlem yaparak sizi doğru sonuçlara ulaştırabilen koca bir bilim dalı varsa orada rastgelelikten söz edilemez. Bir şeyin yaratıcı olmadan meydana gelmiş olması, o şeyi doğanın ilkelerinden bağımsız olarak tamamen şans eseri bir biçimde var olmuş yapmaz.


"Bir gezegende kendiliğinden yaşamın oluşması kaçta kaç olasılık?" gibi sorular da evrendeki trilyonlarca galaksiyi, o trilyonlarca galaksiden sadece biri olan Samanyolu'ndaki 100 milyar gezegeni düşününce pek yaradılışçılara hizmet edecek bir sonuç vermez.


Şöyle anlatayım: 100 milyarda 11 tane sıfır var. 2 trilyonda 12 sıfır var. Bunları birbiri ile çarpıp, paydaya koyup, şimdiye kadar yaşam bulabildiğiniz gezegen sayısını da paya yazarsanız ateistlerin de "bir gezegende kendiliğinden yaşamın oluşması kaçta kaç olasılık?" sorusuna zaten "çok büyük olasılık yeaaa" diye cevap vermeyeceğini anlayabilirsiniz. Bir de 4 milyar yıllık "evrimsel başarı"dan söz edebilir miyiz, ondan da hiç emin değilim zaten. Buradan bakınca pek başarı gibi görünmüyor.

bottom of page