- Merve Karataş
- 5 gün önce
- 2 dakikada okunur
Rasyonel irrasyonalite kavramını anlayabilmemiz için öncelikle epistemik rasyonalite ve araçsal rasyonalite ayrımını yapabilmemiz şarttır.

Epistemik rasyonalite, bir bireyin inançlarının doğruluğunu ve gerçeklikle uyumunu ifade eder. Epistemik olarak rasyonel bir birey, inançlarını, kanıtları ve mantığı dikkate alarak gerçeği yansıtacak şekilde kurgular. Bu tür rasyonalite, doğru bilgiye ve doğru inançlara sahip olma çabasını öne çıkarır.
Araçsal rasyonalite ise, bireyin hedeflerine ulaşmak için inançlarını ve eylemlerini en etkili şekilde düzenlemesini ifade eder. Bu tür rasyonalite, hedeflere ulaşma amacını ön planda tutar ve araçların bu hedeflere hizmet etmesi gerektiğini savunur. Burada, doğru bilgiye sahip olmanın değeri, bu bilginin kişinin hedeflerine ulaşmasına ne kadar yardımcı olduğuna bağlıdır.
İşte Bryan Caplan'ın "rational irrationality" kavramı, bir bireyin epistemik olarak irrasyonel (yani, yanlış veya kanıtsız inançlara sahip) olmayı araçsal olarak rasyonel bulabileceği durumları açıklar. İrrasyonel inançların maliyeti düşükse veya bireye psikolojik, sosyal ya da maddi fayda sağlıyorsa, bu inançları benimsemek araçsal olarak rasyonel olabilir.
Örnek vermek gerekirse:
Bir seçmen, bir iktisadi politikanın reel etkilerini anlamak için ekonomi teorilerini, araştırmaları ve kanıtları dikkate alır. Mesela, serbest ticaretin ekonomik büyümeyi teşvik ettiğini gösteren verileri inceler ve buna dayanarak serbest ticareti destekler. Bu epistemik rasyonalitedir.
Araçsal rasyonalitede ise, aynı seçmen yerel ekonomiyi koruma veya işini kaybetme korkusuyla irrasyonel bir şekilde korumacı politikaları destekleyebilir. Bu durumda, epistemik olarak irrasyonel bir inancı (serbest ticaretin zararlı olduğu inancı) sürdürmek, bireyin araçsal hedeflerine (kendi işini koruma veya yerel ekonomiyi koruma) hizmet edebilir.
Bunu, dini inançlara, komplo teorilerine, modern tıbbı reddedip alternatif tıbbı yüceltmek gibi konulara da uyarlayabilirsiniz. Sistemi kontrol edemediklerini hisseden insanlar, bu kontrolsüzlük duygusunu yönetmek için başka teorilere inanmayı tercih edebilir. Bu tür inançlar, kişiye dünyayı anladığı ve kontrol ettiği hissini vererek psikolojik bir rahatlama sağlar.
Caplan'ın teorisi, bireylerin irrasyonel inançları rasyonel hesaplamalara dayanarak seçtiklerini öne sürer. İnsanlar, inançlarının gerçeklikle ne kadar örtüştüğünden çok, bu inançların kendilerine sağladığı psikolojik veya sosyal faydalara odaklanırlar. "Rational irrationality" nosyonu, özünde bireylerin inançları ile ilgili yapısal ve ekonomik faktörlerin etkisini incelemek için kullanılan bir araçtır.