- Merve Karataş
- 5 gün önce
- 2 dakikada okunur
Marjinalizm Smith ve Marx'ın iktisat teorilerine getirilmiş bir eleştiridir. Marjinalizm ile emek değer teorisi tenkit edilmiş, değer mefhumunun kökleri üzerine farklı perspektifler geliştirilmiş ve neoklasik iktisadın temelleri atılmıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğru yükselen akımın 3 öncüsü vardır:
- Jevons
- Menger
- Walras

İktisatla az çok ilgilenen çoğu kişi Jevons ismini Jevons paradoksundan bilecektir. Jevons Jeremy Bentham'dan ve doğal olarak utilitaryanizmden etkilenmiş bir isimdir. İngiliz iktisatçı dünyayı marjinal fayda konseptiyle tanıştırmıştır. Jevons'un emek değer teorisini tenkit etmesinde küçük yaşlardayken İrlandalı bir başpiskoposun yazdığı bir eserin tesiri altında kalması etkili olmuştur.
Bu başpiskopos kitabında ne yazmıştır?
Janux'un bir dersinde anlatıldığı kadarıyla, kitapta iki balıkçıdan söz edilmektedir. Bu iki balıkçı iki farklı tekneye binip, eşit düzeyde emek harcamıştır lakin biri şans eseri daha fazla balık tutarken diğeri yalnızca bir balık tutabilmiştir. Bu durumda bu balık diğerlerinden daha kıymetli olmamıştır. Jevons'un aklında kalan bu pasaj onu değerin verilen emek üzerinden belirlenemeyeceği fikri üzerine düşünmeye sevk etmiştir. Bu günümüzde çok basit bir fikir gibi gelse de o dönemin iktisat geleneği için bir devrimdir.
Jevons aynı zamanda bir emtianın/hizmetin değerinin objektif/içsel olarak değil subjektif olarak belirlendiği düşüncesinin mimarı olmuştur.
Günümüz liberteryenlerinin gözdesi Ludwig von Mises'in tesiri altında kaldığı isim marjinalist devrimi yapanlar arasından Menger'dir.
Menger'in İktisadın Prensipleri adlı eseri 8 bölümden oluşur. Bunlar genel mal teorisi, iktisat ve iktisadi mallar, değer teorisi, mübadele teorisi, fiyat teorisi, kullanım değeri ve mübadele değeri, ticari mal teorisi ve son olarak para teorisidir.
Menger'in değer teorisi de Jevons'un değer teorisi gibidir. A. Kemal Çelebi, Menger'in kitabına yazdığı önsözde bunu açıklar:
"Değer teorisi başlıklı üçüncü bölümde Menger, değerin doğası ve orijinini bireylerin ihtiyaçlarından birini tatmin etmelerinin veya bir ihtiyacı daha tam veya daha az tatmin etmelerinin malın mevcut miktarının her birimini kontrol etmelerine ve gerekliliklerin mevcut miktarlardan fazla olması şeklindeki kantitatif ilişkiye bağlı olduklarının farkında olmalarına dayandırır. Değer malın kendi içinde var olan bir özellik değildir. İnsanla mal arasındaki ilişkiden kaynaklanır."
Devrimin üçüncü öncüsü Walras ise en çok Walras kanunu ile tanınır. Walras kanununa göre ise x piyasasında fazla arz var ise bu y piyasasındaki fazla taleple bir dengeye ulaşmalıdır. Walras kanununu ele alan kısa bir videoya buradan ulaşılabilir.
Nihayetinde bu iktisatçılarının teorilerinin dünyanın çoğu üniversitesinde okutulmaması sistemin bir ayıbıdır. Bu teorileri öğrenmek ne yazık ki konuyla ilgilenenlerin bireysel tercihine kalmış vaziyettedir.