top of page
png.png
  • Yazarın fotoğrafı: Merve Karataş
    Merve Karataş
  • 5 gün önce
  • 2 dakikada okunur

Balistik yelek, sanılanın aksine yalnızca kurşunun vücuda girmesini engelleyerek yeterli koruma sağlamayabilir.


Bir mermi balistik yeleği delmese de çarpmanın kuvveti iç organlara zarar verebilir. Evet, yelek merminin vücuda girmesini engeller; ancak çarpma kuvveti hâlâ oradadır. İç yaralanma riskini sadece kurşun içeri girmedi diye atlatamazsınız. Kaburgalarınız kırılabilir veya iç kanama meydana gelebilir. Organlarınıza oksijen götüren kan dolaşımı da bundan etkilenebilir, nihayetinde iç organlarınız hasar görebilir.


Bu yüzden, mermi girsin ya da girmesin, balistik yeleğinize mermi çarptıktan sonra nefes darlığı, ağrı, morarma, şişlik, mide bulantısı gibi semptomlarla karşılaşırsanız acilen hastaneye gitmelisiniz.


Böyle bir durumda, "Ne olacak abi ya?" diyerek acile gitmezseniz, ölmeyip sürünme olasılığınız vardır. Karaciğer veya böbrek hasarı alıp diyalize bağlı yaşayabilirsiniz. Sinir sisteminiz zarar görebilir, yani felç olabilirsiniz. Akciğerlerdeki travma nedeniyle sürekli oksijen tedavisine ihtiyaç duyacak duruma düşebilirsiniz.


Bir anda ölmek bazen çok daha iyi bir senaryo olabilir. Yeleğe mermi gelince oluşan ağrı ve sızının "sabaha geçer" diye beklenmesi ise pek akıllıca bir tercih değildir. Tek başına balistik yeleğe güvenilmez.




Gelelim sınıflandırmaya.


Balistik yelekler silah türüne göre değil, mermi türüne göre sınıflandırılır. Yani mesele “Bu yelek tabancaya dayanır mı, tüfeğe karşı işe yarar mı?” değil; “Bu yelek şu hızda, şu yapıda, şu uçlu bir mermiyi durdurabilir mi?” sorusudur. Karşındaki adam tabancayla .44 Magnum atıyorsa, onun mermisinin enerjisi senin tüfeğinin mermisinin enerjisini geçebilir çünkü.


Bu yeleklerin standartlarını ABD’deki National Institute of Justice (NIJ) belirler.


İşin en alt seviyesi II-A’dır. Bu sınıf, hafif tabanca mermilerine karşı tasarlanır. Yani sokakta biri eline 9 mm’lik bir tabanca aldıysa ve sana doğrulttuysa, bu gruptaki bir yelek seni büyük ihtimalle korur. Ancak bu seviye hafif ve esnek olduğundan, daha çok concealed carry (gizli taşıma) için kullanılır.


Biraz daha üst seviyede karşımıza Seviye II çıkar. Bunlar hem 9 mm gibi standart tabanca mermilerini hem de .357 Magnum gibi biraz daha güçlü olanları durdurabilir. Polislerin en sık kullandığı yelek bu seviyededir; çünkü hem yeterince koruma sağlar hem de mobiliteyi çok fazla kısıtlamaz. Bu nedenle şehir içi görevlerde tercih edilir.


Tabanca cephesindeki en üst seviye koruma ise III-A’dır. Bu grup, .44 Magnum’u da durdurabilir. Bu yüzden devlet büyüklerinin korumaları ya da özel güvenlik şirketleri daha çok bu seviyeyi tercih eder. Yelek biraz daha kalın ve ağırdır.


Asıl fark Seviye III ve IV’te ortaya çıkar.


Bunlar artık yumuşak kumaş değil, plaka zırhlardır.


Seviye III, otomatik tüfeklerden çıkan 7.62x51 mm gibi mermilere karşı dayanıklıdır. Hafif değildir ama ciddi çatışma ortamına girecek birini bunun altı koruyamaz. Askeri birlikler, SWAT ekipleri ve çatışmalı görevlerdeki özel timler bu seviyeden aşağısına güvenmez.


En üst seviye ise Seviye IV’tür. Bu, artık gerçekten savaş düzeyinde bir koruma sunar. Normal mermileri geçtik, zırh delici mühimmatlara karşı bile dirençlidir. Örneğin .30-06 kalibre zırh delici bir mermiyi durdurabilir. Şaka gibi ama gerçek.

bottom of page